28 Ocak 2015 Çarşamba

Mutlu olmak

  Bunu hiçbir zaman aklından çıkarma: Mutlu olmak istiyorsan öncelikle çevrendekileri mutlu etmelisin ki onların mutluluğu sana da bulaşsın. Böylelikle mutluluğun paylaşıldıkça çoğaldığını ve de insanlarda olumlu bir etki bıraktığını sen de görmüş olursun. Elbet görmüşsündür, ama bunu okuduktan sonra bu etkiyi hissettiğini, mutlu olduğun zamanlar hissettiğin diğer hislerden ziyade fark edeceksin. Ne garip bir histir ki bu hissi yaşadığını fark ettiğinde donakalırsın ve aklına şu anda okuduğun yazı gelir. İstemsizce gülümsersin belki ama işte o zaman mutlu olmak için aslında bir nedene gerek duyulmadığını ve mutluluğun paylaşıldıkça çoğaldığını anlarsın. 
Dinç, S. (18.01.2015)

18 Ocak 2015 Pazar

Çalıkuşu ve Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz

  Uzun zamandır uğramıyordum buralara. Daha doğrusu uğrayamıyordum. Ders çalışmaktan fırsat bulup bir türlü yazı yazamıyordum bloga. İnanır mısınız, evden bile nadiren çıkıyorum artık. Ev-okul arasında mekik dokuyup duruyorum. Konu misafirliğe gitmeye gelir gelmez de kabul etmiyorum, çünkü misafirliğe gidip orda sohbet ederek geçireceğim sürede evde kalıp test çözer, eksiklerimi tamamlarım. E haliyle bu düşünce de beni asosyal biri yapıyor. Cidden ama, sınavların varken misafirliğe gitmek de nesi? Otur ders çalış, daha sonra gidebilirsin misafirliğe ama sınav beklemez, bunu herkes biliyor. O yüzden okul zamanında misafirliğe gitmeyi bırakın, kitap bile okuyamadım. Aslında evet, okudum ama okuduklarımı da Edebiyat sınavında sorulacağı için okudum. Aslında buna okunmak da denmez çünkü her iki kitabı da sınav döneminde olduğum için hemen bitirmem gerekiyordu. Bu nedenle okuduğum kitaplardan pek haz alamadım diyebilirim.